14 Aralık 2007 Cuma

Aralık Ayları


Yılın son ayı..numarası 12..olumlu bir rakam.

Aralık yılı bitirir, biraz hüzünlüdür aslında havalar iyice soğur, kışın geldiğini anlarız.

Kedilere köpeklere derme çatma da olsa barınaklar yapılır vicdan sahipleri tarafından.
Ben her gece onlar için dua ederek uyurum

Aralıkta bankacılar fazla mesaiye kalır, belki de yılın en yoğun günlerini yaşarlar.

Mağazalar yılbaşı telaşına girer, stoklar eritilmeli, yavaş yavaş yeni sezona hazırlanmalı üretim.

Hediyelikler, hazır giyim, küçük ev aletleri,züccaciye, bijuteri, kozmetik...
Yıllık enflasyon ve büyüme rakamları hesaplanır, açıklanır.
Otomobil üreticileri ve bayilerini bir telaş sarar, son kampanyalar, son avantajlar sunulur
Kredi kartları yılın alışveriş potansiyeli en yüksek bu günlerinde cazibe yarışında sınır tanımazlar..

Bütün şirketler yılı hedeflere ulaşarak bitirme telaşındadır , bazen 31 Aralık bile önemlidir:)

Okuyan çocukları bile telaş sarar; derslerde 2'şer sınav geride kalmış, yarı tatilde iyi bir karne için kalan süre azalmış..üstelik yılbaşı geliyor, bu da heyecan ve hediye demek!

Tatil programları yapanlar, eğlence için rezervasyon telaşındakiler, bu sektördeki bütün oteller, acentalar, hava yolları ve otobüs şirketleri, eğlence yerleri..tümünün yarattığı telaş, heyecan, gürültü, reklamı düşünsenize..

Aralık ayları... burdayım ama gidiyorum diyen, son sözü söyleyen, herkesi telaşlandıran, heyecan yaratan, soğuk ama renkli, sert ama eğlenceli sevgili gibi biraz.

Aralık ayları kendi yıllarının kapanış konuşmasını yapan ünlüler gibi, sonuna kadar gösterinin heyecan dozunu yükselten "keynote speakers"

Kişisel olarak, geçenlerde "bana aralık aylarında ne oldu, başıma neler gelmişti" diye düşünürken öyle bir seri yakaladım ki şaşırdım kaldım. Bilmiyorum belki diğer ayların da üzerinde böyle ayrıntılı düşünsem neler dizilir, hangi olaylar dikkati çeker orası da var tabi..Ama işte ben aralık aylarını düşündüm, son 8-9 yılı... Gördüğüm şu, beni şaşırtan; nerdeyse bütün başlangıç veya sonları aralıklarda yaşamışım. Hepsi de önemli kişisel ya da mesleki konular... aralıkta başlamış veya bitmiş yani netleşmiş, sonuca bağlanmış...

2007'nin Aralık ayında da oldu aynı şey, üstelik bu muhasebeyi yapmamın üzerinden 2 hafta bile geçmeden..:)

Bu bir başlangıç... iyi bir başlangıç.

Dileyen, isteyen herkesin yepyeni güzel başlangıçlar yaşamasını diliyorum ben de.




30 Kasım 2007 Cuma

Ah Şu Kardeş Kavgası...!

Pazarlamak
Satmak

Satışçı
Pazarlamacı

İnsanlar çekişir
Bütçeler kapışır
Yönetim kime inanır?

Bu ortamda " iş" nasıl uzun vadede, karlı bir yapıda gelişir ve büyür?

Tell Me Who is a Marketer? yazıma gelen bir okur arkadaşımın yorumu üzerine, Pazarlama-Satış ilişkisi hakkında da birşeyler yazmak şart oldu. Konu, eski-problemli-gergin-sevimsiz ve yaygın, hem de tüm dünyada hem de hala...:)

Bu yazım, benim bu konudaki çok kısa cevaplarımı kapsıyor..açılış için..

Hangisi önemli?...kısa cevap " ikisi de"

Kim neyi yönetir?.... kısa cevap " uzun vadede pazarı ve tüketiciyi pazarlama yönetir, buna uygun müşteri ilişkilerini satış"

Farkları var mı?..."Var"

Varsa ne ? bkz; Kim Neyi yönetir sorusunun cevabı"

Şunu biraz daha açsak... "Açıcam ama tek yazıya sığmayabilir, önümüzdeki günlerde"

İşbirliği yapabilirler mi?.. ." hem de harika yapabilirler"

Ya etkin işbirliği yapmayan şirketlerin durumu?... " ya uzun vadede pazarı kaybederler ya ilerisi için bugünü feda ediyorlardır veya B2B işin içindedirler ve satışta fonksiyonları birleştirmişlerdir"


Devam edeceğim...

29 Kasım 2007 Perşembe

Then Tell Me Who is a Marketer...?

"Çöp toplayıcılar" ( orj. "swag buyers")
"ekibi (satış ekibi denmek isteniyor) motive eden süslü çocuklar"
"sağa, sola, 3. partilere dağıtılmak üzere planlanmış bütçe merkezi"
"patronun sunumcu başısı"
"reklamcılarla elele vermiş anlaşılmaz snob grup"
"üretim yaptı-satış kanalı istedi-ARGE denedi ürünleri eritmekle görevli hizmetli kadrosu"
"süslemeciler, vitrin çocukları, göz boyamacılar, maliyet merkezleri.............."

Ülkemiz belki de son 10 yıldır, pazarlama odaklı yönetimin farkına varmaya başlarken , hala eskiden kalmış algı ve tortuların izleri değilmi yukarıdaki tarifler..? Hadi itiraf etsin herkes ya da beni yalanlasın, pazarlamanın içinde olan veya pazarlama ile çalışan insanların aklından yukarıdakilerden en az birisi geçmiştir..

Öncelikle ABD merkezli şirketlerde, son elli yıldır artan oranda şirket üst yönetimine tırmanan pazarlama profesyonelleri ise bunu aşağıdaki kimlikleriyle hakediyorlar;

İşin lokomotifi olarak
İşe iş gözüyle bakan,
Fonksiyonel dar açıların tuzağına düşmeyen
Kartal gözlü vizyonerler ,
Rasyonel hesap adamları ,
Empati sahibi sosyologlar,
İkna eden, değiştiren, etkileyen satışçılar,
Etki yaratan fikirleri hayatın içine herkesin almak isteyeceği kıvraklıkla sokan yaratıcılar,
Ekip yöneten ve daha büyüklerini etkileyip ikna eden liderler...

Algı sorunumuzu çözsek ve pazarlamacı kimliği otursa birgün, peki, Türkiye'de kaç tane böyle "marketer" çıkar?... o da başka yazıda..

Pazarlama Dediğin Ne ki..?

Kitlesel üretimle birlikte, Üretim departmanlarının işletmelerin kaderine yön verdiği yıllar – 1950’ler, 60’lar
Tercihlerin belirginleşmediği tüketim çılgınlığının başladığı yıllar – 1970’ler, 80’ler
Ve tüketicinin krallığı, tercihlerin keskinleştiği, farklılık talep eden, farklı davranılmayı isteyen, özelleşen ve bilinçlenen bireylerin yön verdiği iş dünyası – 1990’lar ve sonrası

İş hayatının içindeki, özellikle bir parça kurum yapısına kavuşmuş veya kurumsallaşmış şirketlerde çalışanlar bilirler; gelişmelere paralel , fonksiyonların öncelliği değişmiştir. Krallıklar kurulmuş sonra yerini başka krallara bırakmıştır ve hepimiz biliriz ki sırasıyla, Üretim – Satış ve son 20 yılda Pazarlama departmanları kraldır artık.

Pazarlama Departmanları, kurumun içinde, öncelikle “Pazar”ın temsilcisidir. Gelişmelerle birlikte, “tüketicinin” temsilcisi olma durumu zorunluluktur ama artık kişileri kitle olarak değil gerçek kişiler olarak görme ve anlama devridir ve pazarlama departmanları gelinen son noktada “bireysel” temsilcilerdir.
Bütün şirket adına, varolması adına ve karlılığı adına odaklarını daraltmak, dikkatlerini keskinleştirmek zorunda artık pazarlama yöneticileri.

Pazarlama departmanı, ortak özellikler taşıyan en küçük “tüketici grupları” ile işletme arasındaki köprüdür.
Pazarlama departmanı, insanlara aradığı, istediği veya hala ihtiyacı olduğunu bile bilmediği hizmet ve ürünleri ortaya çıkarmak için, diğer fonksiyonları yönlendiren koordinasyon merkezidir.
Bunu böyle bilenlere selam olsun..
Bilmek istemeyenlere bir kez daha duyurulsun....)

27 Kasım 2007 Salı

İş Görüşmeleri Part 2_absurd gelişmeler

Devam ediyorum...

Absurd #2.. hangi pozisyona adam aldığını bilmeyen işveren!!..işveren iyi bilinen bir fast food zinciri...Pazarlamadan Sorumlu GMY pozisyonu için çağırılıyorum ( çalıştıkları İK danışmanlık şirketi beni öneriyor)..İlk görüşme GM ile - güzel geçiyor, 2. görüşme GM+bir ortak+bir yönetici?- o da güzel, 3. görüşme ( ABD'li üst düzey marketing yöneticisi ile olacak diye gidiyorum) ve fakat görüştüklerim ; diğer ortak+2 diğer yönetici??...böylece Türkiye'de şirket yönetimindeki herkesle tanıştım mı .. tanıştım.

1-2 hafta sonra cevap; "pozisyon GMY olmayacak".. dolayısıyla ben resmin dışına çıkıyorum...:))

Zaten, son derece uygulamaya yönelik ve pazarlamayı basite indirgeyen sorularından pazarlamayı üst düzeyde temsil edebilecek bir organizasyona hazır olmadıklarını anlamıştım. Sizin de başınıza geldi mi, soru şöyle mesela " bize nasıl bir reklam filmi hazırlatırdınız?...bizi seviyor musunuz, markamızı.... ne düşünüyorsunuz bizim hakkımızda?".........öyle ya markayı seven, onu alıp kullanan herkes onu pazarlayabilir de...bir de şöyle zevkine uygun reklam filmi yaptırdın mı tamamdır be!.....)

Absurd #3... Yine aynı şirketten... şimdi benimle yapılan ilk görüşmeden sonra, GM hemen telefonlara sarılıyor, benimle ilgili referans alacak!...niyeki..daha şirketin tamamıyla görüşmemiştik ama!

Neyse saçmalık esas şurada, hadi referans işe alım prosesinin en sonunda karardan bir önceki safhadır onu geçelim, ama bu sorulur, hatta kimden referans alınabileceği de adaya sorulur! Habersizce ve kendine göre seçtiğin isimlerden referans alınmaz bu saygısızlıktır...hele , güvenin ve saygının esas alınması gereken böyle üst düzey pozisyonlarda zaten baştan ilişkinin kalitesini bozuyorsun be GM olmuş heyecanlı arkadaşım!

Senin kararını direkt etkileyecek safhada referans alınır artık son karar aşamasında...e sen daha pozisyonuna bile karar verememişsin...(bkz absurd #2)

Yeni Hayat-İş Görüşmeleri Part 1_absurd gelişmeler

Pazarlamayı bilirim, satışı bilirim, trend takibini, dünyanın gidişatını ve tabi tüketiciyi izlemeyi:)...Bu işlerin okulunu bitirdim ve üstüne MBA'ini de aldım ( sonra bıraktım ya neyse o başka hikaye)..yani bazı pazarlama profesyonelleri gibi bilmem hangi mühendislik fakültesinden çıkıp X firmasının ürün müdürlüğüyle başlamadım bu kariyere.

Okul bir yana, hadi bir yana diyelim, 17 yılı dile kolay ticaretin, iş yönetiminin bütün ana fonksiyonlarına hakim olarak sürdürdüm...başta pazarlama, satış, ihracat, finans,satınalma,idari ,eğitim ve hatta İK ..

Ve 1.5 yıllık girişimcilik macerasından sonra yine bir kurumsal yapı içersinde yerimi almak için iş görüşmelerine çağırılıyorum.

Yaşadıklarımın ve gözlemlerimin özeti;

Absurd #1 Başvurmadığım bir işyerinin görüşme daveti-görüşme-görüşmede benimle ilgili "hayallerin" açıklanması...ımmmm fena değil, düşünebilirim-görüşmelerin uzaması-sunumlar-ortaklık fikirleri-danışmanlık alanları-şirketle samimi ortam diğer insanlarla, birisinin doğum gününü bile kutladık:)-benim için sempatik bir alternatif haline gelen iş GM tarafından ben şirketin uzun vadede önemli bir tarafıyım haline getiriliyor...şimdi sıkı durun; bir gün şirket sekreterinden bir email " ..........kadromuz dolduğu için sizin başvurunuzu şu anda olumlu değerlendiremiyoruz"

Yapma ya! benim başvurum mu hadi canım sen de... neden vaktimi aldın..neden bilgimi paylaştım...neden sen öööyle hayaller kurdun..canın sohbet mi istedi...?? Yoksa sen de Türkiye'mizin sektöründe 2. oyuncu olabilmiş ve hiç şaşırmadığımız gibi bunu ilkesizce yapmış güzide girişimcilerinden misin..?

6 Kasım 2007 Salı

ekonomik alametler

* YTL değerleniyor
tüketici fiyatları reel kur endeksine göre YTL, bir yılda döviz sepeti karşısında %18.8 değer kazandı.
*Otogaz ve tüpgaza ÖTV zammı
sigara ve akaryakıttan sonra ÖTV zammı otogaz ve likitgaza da yansıtıldı, 12 kg ev tüpü artık 41.50 YTL ( 38 YTL'den geldiği fiyat)
*Kredi kartı harcamalarında artış!
Son beş yılda, kredi kartı sayısı 2.5 kat artmasına karşın harcama tutarı 5 kat arttı.
*Tüketim de tasarruf da artıyor!
özel kesimimn tüketimi,2006'dan 2007'e 411 Milyar YTL'den 452 Milyar YTL'ye yükseldi.
tasarruflar, 56 Milyardan 92 Milyara yükseldi
yatırımlar 107 milyardan 124 milyara yükseldi
Anlaşılan, cebimize giren para arttı ama en büyük payı tasarruflar alarak büyüdü, artış %4.8_ 2006:12.1 /2007:16.9)

5 Ekim 2007 Cuma

kapanmak-kapanmamak..BÜTÜN meselemiz bu

Şu türbandı, malezyaydı, irandaki kadınlar, kapanmak kapanmamak, ılımlı İslam denile denile aylardır aklıbaşında insanları, özellikle de kadınları boğan konu var ya..yeter artık işinize bakın, ülkemiz her şeyi aştı da bu mu kaldı? veya neden laiklik tartışmaları ( tartışılacak birşey de yok ya) HEP kadınlar üzerinden sürüdürülüyor? dedirten.. (okulların durumu, susuzluk, tarımdaki dışa bağımlılığımız, petrolü en yüksek fiyata satın alan ülke olmamız, şehir terörü, güney doğu terörü, hastanelerin durumu, ilaç yolsuzlukları, vergi denetimsizliği ve adaletsizliği )x1000 konunun HİÇBİRİSİ bu ülkenin gündeminde bu kadar çok ve bu kadar tarafla ( gazetecisi, televizyoncusu, sosyologları, meclisi, sanatçısı, sokak röportajındaki gariban vatandaşı...) yer bulamıyor da, varsa yoksa temeli "cinsellik" olan ve cinsiyet ayrımcılığının had safhada utanmazca ele alındığı ve bütün kadınların mal gibi ( evet kelime bu, argo değil) tartışma konusu edildiği bu konu , benim ülkemde ve aylardır ekşitile ekşitile-tadı gitgide bozularak etrafımızı sarıyor!
Bu konuda en iyi yazıyı, en net, en doğru saptamaları bugün Vatan gazetesinde Dilek Önder'in köşesinde okudum. O uzatmadan, temizce ve kısaca Vatan okuyan herkese aktarmış "konuyu":)..mutlaka bulun okuyun derim.

1 Ekim 2007 Pazartesi

LinkedIn

Şu LinkedIn'e bayıldım. davetlerime her verilen onayla, çevrem bana daha da yaklaşıyor.
Uzun zamandır görmediğim iş ve okul arkadaşlarım neler yapıyorlar, hangi pozisyondalar,kim kimleri tanıyor,yeni ne projeler var,neresi hangi pozisyonda kimleri işe almak için araştırma yapıyor..
Dahası dahası, toplantı masalarında biraraya geldiğimiz bir sürü insanın ne izlediğini, ne seyrettiğini, nerelere gitmeyi sevdiğini öğrenmek de çok hoşuma gidiyor.
Tabi benim IT'ci dostlarım çoktan keşfetmiş ve networkleri çok kalabalık :)..Eh biz de onların takipçisiyiz, soluk soluğa peşlerinden geliyoruz!
Beni oradan da bulabilirsiniz: http://www.linkedin.com/in/ozguguder

30 Eylül 2007 Pazar

Çocukların "second life"ı , bir süredir hayatımda oğlumun sayesinde..onlar orada sevimli penguenler olarak dolaşır, çalışır, oynar, danseder, sohbet eder, ev döşer, giyim, aksesuar alıp, puffle beslerken, biz büyüklere de iyi bir gözlem imkanı sunuyorlar:)
www.clubpenguin.com

21 Eylül 2007 Cuma

Marketingist'te ilk gün NanoMarketing'i paylaştım

Nano Teknolojinin global anlamda iş modellerine ve pazarlama yönetimine olası etkileri, Türkiye'de ilk kez bir panelle yüzyüze paylaşıldı, tartışıldı.
Dün, Beylikdüzü Tüyap'ta başlayan Marketingist 2007 kapsamında, açılıştan dolayı biraz sarkmayla da olsa:), dinleyicilerle birlikte bir grup insan konuyu üçbuçuk saat boyunca işledik.

Teknolojiye yeterince kulak veren, geliştirme/çözüm üretme/adaptasyon konusunda dünyanın gerisine düşmek istemeyen ve o anda orada bulunan herkese katılımlarından dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Profesyoneller, lisans ve yüksek lisans yapan üniversiteliler, akademisyenler, panelin değerli konuşmacıları Yusuf Menceloğlu, Gülsen Çeliker ve Hakan Doğrugüven'e tekrar çok teşekkürler.
Yaklaşık 7 ay önce ortaya koyduğum , ilkkez 5 ay önce Marketing Türkiye dergisi kanalıyla kitlesel olarak duyurduğumuz Nano Marketing kavramının bundan sonra da daha çok iş insanı ve pazarlamacının ajandasına girmesini umuyorum:)
Ben çözüm üretmeye devam edeceğim ve burada ve olası /uygun her mecrada dile getireceğim.

17 Eylül 2007 Pazartesi

NANO MARKETING çağı başlıyor… HAZIR MISINIZ?

Bundan yaklaşık altı ay önce, gelecekte iş dünyası, farklılıklar, değişimler, yeni uygulamalar konularında yoğunlaştığım önemli projeler arifesinde, nano teknoloji gündemime giriverdi.

Hızlı tempoda bağlantıları kurduğumda gördüm ki, ürünler vaatleri, vaatler hayatı, hayat beklentileri değiştirecek 20-30 yıl içinde.
Teknoloji insanın hayat şartlarındaki değişimi beraberinde getirecek, değişen hayatlar daha fazlasını daha ilerisini talep edecek.

Hayat, toplum, ekonomi derken iş modelleri ve tabi ki pazarlama değişecek. Adını Nano Marketing koydum yeni pazarlama çağının.. Dünyanın şu ana kadar kullanmadığı şekliyle...

Yakında, 20 Eylül Perşembe günü Tüyap Beylikdüzü'nde başlayacak olan Marketingist 2007'nin ana teması Nano Marketing.

İlk sunumu yapmak ve değerli konuşmacıların nano teknoloji ve uygulamalarını anlatacakları paneli yürütmek üzere saat 14:00'den itibaren oradayım. Konferans ayrıntılarını http://www.mmiturkiye.com/ adresinden takip edebilirsiniz.

Nano Toplum -3-

Ölüm oranındaki hızlı düşüş, ekonomik etkiden çok sosyolojik problemler yaratabilir.



Bugün insanlar, şartlardaki değişimlerle birlikte gelişen yeni ilişki biçimlerini kabullenmekte zorlanıyorlar. Belli insanlarla belli ilişkiler için kalıplar oluşturuyorlar-genellikle de kendilerinden daha “düşük” olarak belirledikleri insanlarla- ve bu düşünce biçimini değiştirmek istemiyorlar. Yaşlı akrabaların çocukluklarından beri tanıdıkları genç akrabalarıyla olgun ilişkiler oluşturamamaları gibi. Daha tecrübeli olanların, kendilerinden hiyerarşik olarak daha düşük seviyede olanların kariyer yükselmesini kabul edememeleri gibi..
Bütün bu problemler, insan ömrünün artmasıyla hem daha uzun sürecek hem de sıklıkları artacak. Bu tür ilişkilerden rahatsız olan kişiler, başka bir yere taşınmayı ve yeniden başlamayı daha kolay uygulayabilecekler.
Artan nüfus, macera (eğlence) deneyimi isteği, ilişkiler yüzünden yer değiştirme isteği gibi sebeplerle , uzayda yerleşim yaygınlaşmasını gündeme getirebilir. Nanoteknolojideki ilerleme, uzay gezilerini gerçekten ucuz hale getirecek gibi gözüküyor. Uzaya göçün maliyeti yüksek olursa ve yıllarca para biriktirmeyi gerektirirse ve yine kişisel seçimi engelleyecek kadar yüksek maliyetleri bulursa, tiranlıklar ortaya çıkabilir. Nanoteknolojideki gelişmeler uzay seyahatlerinin maliyetlerini ciddi biçimde düşürecek ve bu tür tiranlık olasılığını da azaltacaktır.
Biraz daha üzerinde düşünürsek, uzaydaki yerleşim, insanların bir diğer insanla anlık iletişiminin olduğu çağın sona ermesi anlamına da gelebilir. Yıldızlar arası yerleşim, ayrılma korkusu yüzünden çok da engellenmeyecek çünkü uzayan yaşam bu ayrılıkları geçici hale getirecek, insanlar ömürleri boyunca daha sık gidip gelme şansına sahip olabilecekler. Sanki bu yer değiştirmenin de, 200 yıl önce Avrupa’dan Amerika kıtasına olan göç edenlerde olduğu gibi ( o zamanın teknolojik dünyasında) bir etkisi olacak; kısa zamanda alışmak ve adapte olmak.

Nano Toplumsal öngörüler -2-

Başkaları tarafından kabul edilme ve onları etkileme güdüsüyle hareket eden bir grup insan, giyimde, yedikleri yemekte, gittikleri yerlerde, katıldıkları aktivitelerde modayı yine takip edecekler. Bu da, bazı sanatsal gösterilere talebi arttıracak; bazı sanatçıların gösterileri için ya da onlarla daha yakın görünebilmek için talepler olacak. Günümüzdeki sadece seyahat etmek değil aynı zamanda tanınmış kişilerle aynı yerde seyahat etmek ve konaklamak isteği gibi. Benzer bir sınıf insan da başkaları tarafından fark edilmek ister. Etkili olmak, hakkında iyi düşünülmek veya küçük bir grup tarafından tanınmak yetmez. Daha geniş gruplarda önemli hissetmek isterler ve bu ayrıcalık için ödeme yapmaya da hazırdırlar. Teknoloji bu isteğin bir çok şeklini yaratacak.
Bilgi şimdikinden çok daha hızlı üretildiğinde, insanlar filtrelere daha çok ihtiyaç duyacak. Günümüzde de, insanlar doğru bilgiye daha kısa zamanda ulaşmak için, arkadaşlar, güvendikleri yayınlar ve yazarlar gibi filtreleri kullanıyorlar. Böylece, çevredeki insanlar ve onlar tarafından etkin görünmek her bakımdan daha da önem kazanacak.
Benzer şekilde, etraflarındaki diğer insanları yönetmeye istekli bir başka grup insan, bu ayrıcalık için daha fazla para harcayacak, çok sayıda hizmetkar çalıştıracak veya kendi heykellerini yaptırmak gibi sefahat örneklerini yaşatacaklar.
Kısacası, üretim değişecek ama insan doğası değişmeyecek. Hayatları kazanmak stresi ortadan kalkınca, insanların kişilikleri değişmesi olasılığı olmakla beraber, son yüzyıldaki gelişmeler teknolojik değişikliklerin insan davranış ve kişililklerini çok fazla değiştirmediğini ortaya koyuyor.
Nanoteknolojik toplumda doğum oranı düşecek. Çocuk fikri, hayattaki amacı sıkıntıyı bertaraf etmek olan çoğunluğa göre bir yük gibi görünecek. Sadece, amacı çocuk büyütmek olan , bunu çok isteyen insanlar üremeye devam edecekler. Çocuk sahibi olma arzusunu dinsel inançların yanı sıra, insanlardaki estetik ve sanatsal meydan okuma duygusu da besleyecek.

Nano teknolojik TOPLUM

Nanoteknoloji, daha sağlam, daha hafif, çok daha dayanıklı elyaflar, lifler ve kaplamalarla üretilmiş, antibakteriyel özelliğiyle hijyenik bir ortam sağlayan malzemeler, işlem güçleri ve kapasiteleri kat be kat artmış bilgisayarlar, yaşayan organizmalar ile etkileşime geçebilecek boyutlarda araçlar üretilmesi ile bir çok yeni teşhis ve tedavi yöntemlerinin gelişmesi, Nano kompozitlerin yaygın olarak kullanılması ile daha yüksek verimliliğe sahip motorların ve dolayısı ile daha temiz, çevre dostu ulaşım sistemlerinin kurulması, yeni ilaçlar, gübreler, daha besleyici ve hastalık direnci yüksek bitkiler ile sağlık ve tarım alanlarında ileri verimlilik vaat ederek , sanayi toplumu çağı boyunca ve günümüzde oluşagelmiş tüm olumsuzluklara karşı çözümler sunmakta.

Daha sağlıklı ve uzun bir hayat, temiz bir çevre, temiz ve bol içme suyu, bol ve sağlıklı beslenme kaynakları, daha fazla ve sağlıklı yaşam alanları, kolay ulaşım, kolay bilişim sağlayan bütün alanlardaki etkileriyle NANOTEKNOLOJİ yepyeni bir ÇAĞ açıyor.

Teknolojik gelişme ile ortaya çıkan bu yüksek yaşam standartlarını öngörmek zor değil.
2050'ler tam da bu gelişmenin peak yaptığı dönemler olacak sanki..biraz hayal gücünü de işin içine katarsak ;

Gelecekte, kişilerin bilgilenme isteği, bu bilgiyi maddi anlamda zenginliğe dönüştürmek için değil, sadece bilgilenmenin insana kattığı içsel zenginlik için ve insan beyninin oluşturduğu bilgi çerçevesi içinde beslenmesi için sürecek. Elektronik veri tabanları ve hatta vücuda yerleştirilebilir elektronik veritabanlarının bile bu isteğin önüne geçmesi zor görünüyor. İnsan beyninde böyle bir çerçeve olmaksızın, bir veritabanından alınan sonuçları kullanmak sınırlı olabilir.. Bu, kelime kelime çeviri yapan bir cep sözlüğünün, bütünü tercümedeki yetersizliği gibi birşey. Dolayısıyla bilgiye ihtiyaç, her zaman duyulacak gibi gözüküyor.
İnsanların istekleri aynı bugünkü gibi pek çok şekil alacak.
İnsanlar, mecburi hissetmeksizin, bilgiyi ve eğlenceyi kendi zevkleri için kovalayacaklar.
Bazıları bilgiyi, eğlence, tatmin ve takip mücadelesi için biriktirecek. Bazıları, sanatsal etkinlikleri amaçlayacak. Bazılarıysa, yapmanın ve üretmenin yaratıcı ve geleneksel araçlarını sürdürecekler.
Birçok insan, sanatın, müziğin canlı performanslarını hala tercih edecek çünkü bu etkinlikleri doğrudan izlemenin ve arkadaşlarla paylaşmanın psikolojik değeri kendini koruyacak.Eğlenmek ve keyif almak günlük tüketimin çok önemli bir bölümünü oluşturacak. Şu anda bile bazı restoranların masalarda yemeği şef tarafından pişirmesi ve özel servisin sunulması gibi kişilerin kendilerini “tek” hissettiren bütün uygulamalar sayısal ve niteliksel olarak artacak.

14 Eylül 2007 Cuma

Nano teknolojinin ekonomiye etkisi (2)

Geleneksel üretim aşamalarındaki işgücünün değeri kaybolacak gibi görünüyor. İşçilik olmadan sıfır maliyetle üretim yapıldığında hem işçinin hem de üretim teknolojilerini geliştiren iş gücünün değeri sıfırlanacak.
Teknoloji bu noktaya vardığında, üretim için tasarım çalışmaları da ekonomik değerini yitirecek gibi gözüküyor en azından değeri azalacak.

Daha sofistike ihtiyaçlara cevap verebilecek işçiliklerin değeri artacak, eğlence sektörü gibi..
Kitlesel üretimle birlikte ve tüketimin gitgide arttığı son 60 yılda, özellikle hızlı tüketim maddeleri, kişisel bakım, ev temizlik ürünleri, gıda , tekstil, hazır giyim gibi sektörlerdeki (satın al-kullan-tüket-at) döngüsünün yarattığı kaosun etkilerini maksimum düzeyde yaşadığımız şu günlerde( küresel ısınma, yer altı ve üstü su kaynaklarındaki kirlenme, yağmur ormanlarının yok olma tehlikesi), nanoteknoloji hem süreçte hem de sonuçta taban tabana zıt bir ekonomik sistemi mi getirecek hayatımıza?
Şu anda sadece bazı insanların zaman ayırabildiği yaratıcı etkinlikler, bütün insanların zamanını değerlendirmesinin yaygın yolu olacak. Ve bunların birçoğu uzmanlaşmış işgücü gerektirecek
Nanoteknolojik toplumda toprak değerini koruyacak
Bazı insanlar, diğerlerinden daha izole olmak için daha geniş araziye isteyecekler. Uzakta oturmanın alışıldık zorlukları da yenilince- ürerim yerine yapılması gereken günlük ulaşımın maliyetinden kurtulunarak- bu istek daha da artacak. Seyahat etmek için zamanın artmasıyla ve maliyetinin düşmesiyle, uzak doğal güzellikler daha çok turist çekecek. Bazı doğal güzelliğe sahip bölgeler, tarihi yerler ve bazı popüler rekreasyon alanları özel bir değere kavuşacaklar ve moda takipçilerinin gözdesi olacaklar. Teknolojik olarak, doğal manzaralı ve geniş yeni arazilerin oluşturulması da mümkün olacak. Diğer arazilerin değeri de kendini koruyacak.

Nano teknolojinin ekonomiye etkisi nasıl olur?(1)

19. yy’ın ortalarından bu yana , hızı gittikçe artan teknolojik gelişmeler, bizler için teknolojik değişimin ekonomik yansımaları hakkında bir şeyler öğretti. Aynı şekilde, ekonomik sebeplerle teknolojik değişimler de hızlanmaya devam edecek. Daha önceki teknolojik gelişmelerle kalitesi yükselen yaşam şartları, teknoloji araştırma geliştirme ve üretimi için daha fazla kaynak yarattı. Yüksek yaşam standartları bize, büyük ölçüde deney yapma olanağı verdi.
Nanoteknoloji de, diğer bütün hızlı teknolojik değişimler gibi, ilgili bütün değerleri ve hayat biçimlerini değiştirecek.. Birbiriyle eş zamanlı teknolojik değişikliklerin yaratacağı etkileri öngörmek çok zor olmasına rağmen nanoteknoloji birçok alanda aynı anda değişimi ön gördüğü için bunların toplamının ekonomik hayata etkilerinin görünür olacağı kesin. Eğer nanoteknoloji sadece birkaç alanda ilerlemeler sağlasaydı ve diğer alanlarda ürün vermeseydi aynı etkiden söz edemezdik. Mesela, ortak ve çeşitli birçok yapı taşlarından geliştirilen yeni malzemelerle ve hücre üretebildiği gibi gökdelen de üretebilen makineleri meydana getirebilen kendini kopyalayan makinelerle , biyolojik olmayan malzeme üretim maliyetleri önemli ölçüde düşecek. Hücre onaran makinelerin varlığıyla yiyecek ve giyecek neredeyse sıfır maliyetle üretilebilecek.

Fiziksel malların önemsiz maliyetlerle üretimi, onların ekonomik değerlerini çok düşürecek, bu durumda bugünkü ekonomik yapının birçok unsuru yok olacak.
Malzemeler neredeyse bedava olduğu zaman nelerin değeri kalacak? Karmaşık imal edilmiş nesnelerin maliyeti ham madde değerindeyken ve bol miktarda ham madde az bulunan maddeler kadar gerekliyken nelerin pazarda değeri olacak?
Kendini kopyalayabilen makineler, sınırsız sayıda ve neredeyse sıfır maliyetle malzeme üretirken, insanın iş gücünün değeri ne olacak?

2015 Nano Ürünler pazar büyüklükleri

  • İlaç sektörü : 150 milyar USD
    Medikal cihazlar ve biyoteknoloji ürünleri 350 milyar USD
    Hedef 10-20 % Pazar payı (tendon bandaj-gen terapisine kadar) Yapay cilt ve diğer organlar dahil
    Nanoboyutta Katalizörler-kimyasallar 100 milyar USD
    Aydınlatma ekipmanlarında gelişmeler (örneğin Ledlerin kullanımı ile >10%
    enerji tasarrufu yaklaşık 100 milyar dolarlık kazanç )
    Malzeme endüstrisi: 340 Milyar USD
    Elektronik : 300 Milyar USD
    Uzay 70 Milyar USD
    Aletler 20 Milyar USD
    Sağlık 30 Milyar USD
    Diğer sektörler 45 Milyar USD

Küresel sorunlar ve Nano

Yaşamakta olduğumuz ve gelecek için üzerinde acilen durulması gereken küresel ihtiyaçları ve tehditleri
_ Temiz ve ucuz enerji
_ İçilebilir, kullanılabilir su
_ Çevre kirliliği
_ Açlık
_ Ölümcül hastalıklar
_ Ulusal güvenlik

Olarak sıralarsak ve bunlarla ilgili atılmış olan adımları ve öncelikleri gözönüne alırsak
_ Lizbon anlaşması
_ AB nin önümüzdeki 10 yılda bilgiye dayalı ekonomide lider olma isteği
_ Göteburg anlaşması: sürdürebilir sağlıklı yaşam
_ Hammaddeler
_ Enerji kullanımında drastik düşüş gereği
_ CO2 emisyonunda azalma
_ Yeniden kazanım veya tekrar kullanım

Uluslararası toplumda kendini gösteren ve günden güne gelişen bilinci de hesaba kattığımız zaman ;
_ Sağlıklı ortam isteği
_ Temiz hava
_ Temiz görüntü
_ Yüksek performanslı, dayanıklı ürünler
_ Ürünlerde bakıma ihtiyaç olmaması Nanoteknolojinin, sağlık, elektronik, kimyasallar ve malzemeler alanında, 2000 yılından beri hızla mevcut pazarları oluşturan ürünlerle hayatımıza girmesi ve başta ABD, AB ülkeleri, Japonya olmak üzere bir çok ülkede hükümetlerin yürüttüğü programlara fonların ayrılması tesadüf olmadığı görülüyor. Nanoteknoloji ürünleri, küresel sorunlara çözüm; beklentilere ve önceliklere de cevap oluşturuyor

Nano Ürünler

Nanoteknolojinin pazarda bulunan uygulamaları, şu anda sınırlı, ancak nano parçacıklar (atomlar) bir çok endüstride halihazırda kullanılmakta. Nano parçacıklar, kısa vadede birçok mevcut malzemenin içinde, yapılarını ve iletkenliklerini güçlendirerek yer alacak.

Nano ölçekli malzemeler, elektronik, manyetik, biyomedikal, ilaç, kozmetik, enerji, katalitik ve malzeme uygulamalarında kullanılıyor.
Nano parçacıklar kullanarak yüksek gelirler elde eden alanlar, kimyasal ve mekanik boyaları, manyetik kayıt bantları, güneş koruyucu kremler, otomotivde katalizör destekleri, elektrik iletken kaplamalar ve optik liflerdir.

Nano ölçekli malzemelerin eşsiz özelliklerinden yararlanan diğer ürünler ;• Otomobil tamponu• Paslanmaya ve radyasyona dayanıklı boya ve kaplamalar• Gözlük ve arabalar için parlamayı azaltan ve koruyucu kaplamalar• Metal kesici aletler
• Güneş kremleri ve kozmetikler • hafif ve daha sağlam raketler ve dayanıklı tenis topları• Leke tutmayan kumaşlar ve tekstil ürünleri
• Diş hekimliği malzemeleri • Mürekkep• Otomobil katalitik konvertörleri

Sağlık sektöründe teşhislerde biyolojik görüntüleme ve ilaç buluşları alanlarında yenilikçi ürünler geliştirildi.
Yarı geçirgen nano kristaller kullanılarak, hücrelerin yerlerini tanımlamak mümkün oldu, bu kristaller MR gibi konvansiyonel tekniklere oranla bin kez daha parlak optik belirleme yapıp çok daha fazla bilgiyi verebiliyorlar.
Laptoplar, cep telefonları, dijital kameralar nano yapıda polimer filmlerden oluşuyor. OLED olarak bilinen (organic light emitting diodes) , dilimize Organik Işık Yayan Diyot olarak çevirdiğimiz ve çoğunlukla LED teknolojisi diye de adlandırılan, bu ekranların avantajları, daha parlak görüntü, daha hafif olmaları, daha az enerji tüketimi ve daha geniş görüş açıları diye sıralanıyor.
Nano kristallerdeki reaktif özellik, istenen sonuçlar için gerekli çözücülerin daha az oranda kullanılmasına olanak taniyor. Petrol sanayi, petrol rafinesi için nano-ölçek çözücüleri kullanıyor, otomotiv sanayi, katalitik konvertörlerde nano-ölçek platin parçacıkları kullanarak maliyetlerini düşük tutuyor.
Sıvıların filtrasyonunda, boyutları dolayısıyla filtreler nano parçacıklardan üretiliyor.
Geniş ölçekte su arıtma işlemleri için, kimyasallara ek olarak , su sistemlerini en küçük bakteri ve virüslerden temizleyen bir çok ürün şu anda mevcut.
Hava koşullarına dayanıklı kaplamalar, nanoteknolojinin hızla hayatımıza girdiği alanlardan bir tanesi. !990ların ortasında, nanoseramik kaplamalar, konvansiyonel kaplamalara çok daha fazla dayanıklılık farkı yarattılar. 1996’dan başlayarak, ABD’de donanma, bilim ve sanayi çevreleri ortaklaşa olarak denizcilikte kullanılmak üzere kaplama malzemesi geliştirmeye başladılar. 2000 yılında, ilk nanoyapıda kaplamalar ABD donanma gemilerinde havalandırma sistemlerinde kullanılmaya başlandı. ARGE ödülü de kazanan bu geliştirmenin, 10 yıllık bakım masraflarında 20 milyon dolar tasarruf oluşturacağı tahmin ediliyor. Daha da önemlisi, arabalardan, ağır sanayi makinelerine kadar hareketli her aksamın ömrünü uzatarak geniş bir uygulama alanına yayılmakta.

Nano teknolojik toplumda değişim birimi ne olacak?

Çok taraflı bir işlem sisteminde takas modeli uyum sağlamayacağı için, değişim birimi ihtiyacı ortadan kalkmayacak.
Toprak alım satımlarında başka tür bir hesap birimine ihtiyaç duyulacak. Değişim birimi geleneksel altın veya gümüş olmayacak. Karbon atomları gibi yeni ve üstün malzemeler ortaya çıktıkça , bunların değerleri maddesel olarak kalmayacak.
En fazla olasılıkla, değişim birimi, kıymeti süren tek malzeme olarak, toprakla ilintili olabilir. Kiralanmış arazilerdeki hisseler ve onlara istinaden kesilmiş çekler değişim birimi olabilecek. Ya da sertifikalar nakit yerine kullanılabilecek. Toprak her zaman kiralanabilecek. Özellikle, seyahat etmek için artan zaman ve kaynaklarla kiralamalar gözde olacak ve sürekli bir talebi bulunacak.

Nano Teknolji-Temel Tanımlar

Nanoteknoloji metrenin milyarda biri ölçeğindeki malzemeler ve prosesler ile yapılan çalışmalara denilmektedir.
Boyutlar küçüldükçe malzemelerin kütlesel özellikleri yerine atomik özellikleri öne çıkmaktadır
Nano Teknoloji, Atom ve molekül ölçeğinde özel yöntem ve tekniklerle yapıların, materyallerin ve araçların geliştirilmesini; bu ölçekte ölçme, tahmin etme, izleme ve üretimde bulunmayı ve bu ölçeğin bazı temel özelliklerinden yararlanma kabiliyetini ifade eder.

Nano materyaller, atom yapılarına müdahale edilmiş sistemler
– Özel kimyasallar
– Katalizörler
– Pigmentler
– Kaplamalar
– Seramik tozlar
– Metal oksitler
Nano cihazlar, insan damarlarına girebilecek kadar küçük aygıtlar
– Yapay Deri
– Kontrollü ilaç salınım sistemleri
– Sensörler
– Quantum yapılar
Nano alet, son derece küçük devre boyutlarında kullanılacak sistemi organize edebilecek teknolojiler

Nano Marketing

Yakın gelecekte tüm dünyanın sanayi kollarına ve insan hayatının her yönüne yön vererek, gıda ürünlerinden, kıyafetlere, ilaçlardan, otomobillere, bilgisayarlardan yaşadığımız evlere kadar hayatımızın her noktasını etkileyecek, yeni ürünler, pazarlar ve yaşam tarzını oluşturacak.

Ancak, mevcut sektörler, şirketler ve bu şirketlerin ürettiği ürün gruplarına ne olacak?

Leke tutmayan kumaşların olduğu bir dünyada deterjana gerek olacak mı?

Nanoteknoloji toplumunda, temel gereklilikler için gereken çaba insanların hayatından çok kısa zamanlar alacak, insanlar temel ihtiyaçlarına bu kadar az zaman ayırınca, hayatları üzerindeki kendi kontrolleri artacak ve çok daha fazla zamanı kendi istedikleri gibi harcayabilecekler.

Her ne kadar, önümüzdeki 5 yıl içinde , nano teknolojinin tüketim ürünlerinden çok tıp, kimya, malzemeler, elektronik, otomotiv yan sanayi gibi endüstrilerde “endirekt” olarak hayatımıza katılacağı görülüyor olsa da, gelişmeler ve yapılan ARGE yatırımlarının büyüklüğü, on yıl içinde bütün tüketim ürünlerinde ‘yeniden gözden‘ geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.